Beşiktaş Deniz Müzesi (Naval Museum)

Herkese merhaba! Dün yani 1 Temmuz bildiğiniz gibi denizcilik bayramıydı. Beşiktaş Deniz Müzesi'ne geleli baya olmuştu, ilk defa on yaşlarında geldim, en son 2013 yılında gelmiştim. Öyle olunca, bugün güzel ve güneşli bir havayı müze gezerek değerlendirmeye karar verdim ve yola koyuldum. Eğer bu müzeyi gezmemiş olan okurlarım varsa onlar için de bilgilendirici bir yazı hazırlamaya karar verdim.

Müzeyi gezmeye başlamadan önce birşey belirtmek isterim. Okurlarımdan gelen bazı mesajlarda çok fotoğraf paylaştığım yazıyor ancak bunu sarkazm amaçlı mı, yoksa iyi amaçlı mı yazdıklarını anlamadım diyebilirim. Önceki yazılarımda belirtmiştim aslında, çok fotoğraf paylaşmamın nedeni daha çok gezmeye hiç fırsat bulamayanların, ayrıntıda neler gizli olduğunu keşfedebilmesi için tamamen. Yoksa gittiğim yerlerde bir bu kadar daha fotoğraf çıkar, ben sadece küçük bir kısmını paylaşıyorum. Gezmeye devam edebiliriz :)


Başlamadan önce kısaca müzenin tarihinden de bahsetmek isterim. Deniz Müzesi, 1897 yılında, II. Abdülhamit’in izni, Bahriye Nazırı Bozcaadalı Hasan Hüsnü Paşa’nın emirleri doğrultusunda “Müze ve Kütüphane İdaresi” adıyla Tersane-i Amire’de küçük bir binada kurulmuş. Çeşitli zamanlarda farklı binalarda hizmet veren müze, son olarak 1961 yılında Beşiktaş’taki yerine taşınmış ve “Deniz Müzesi ve Arşivi Müdürlüğü” adıyla hizmete girmiş. 2005 yılında bir mimari proje yarışması açılmıştır. 2008 yılında yeni müze binası Ana Teşhir Binası, Tarihi Kayıklar Galerisi, Kültür Sitesi ve Açık Sergi Alanları'ndan oluşan müze inşaatına başlanmış. İlk olarak tarihi kayıkların inşaat sürecinde korunabilmesi için geçici bir depo inşa edilmiş ve 2009 yılında kayıklar bu depoya taşınmış. 2013 yılında restorasyon çalışmaları tamamlanmış ve Tarihi Kayıklar Galerisi 04 Ekim 2013 tarihinde ziyarete açılmıştır. Müzede arşiv, kütüphane ve sergiler de bulunuyor.


Müzeye ilk girdiğimizde öncelikle tarihi denizcilerin büstleri bizi karşılıyor. Burada Piri Reis, Barbaros Hayreddin Paşa, Turgut Reis gibi isimler yer alıyor. Alanın sol tarafında ise Atatürk'ün ''Savarona'' isimli kayığı da bulunuyor.

Alan çok büyük olmakla beraber aynı bölümde saltanat kayıklarını, saltanat tahtını da görmüş oluyorsunuz. Bu taht Bahriye Mektebi'ne ait. Tanzimat ile birlikte padişah huzurunda yapılan sınav geleneği, Bahriye'de 17 Ekim 1848 tarihinde Sultan Abdülmecit'in Tersane'de yapılan sınava katılması ile başlar. Sınavlar yapılırken padişahlar bu tahtta oturmuştur.

Daha sonra kayıkların olduğu bölüme geçiyorsunuz ve burada çok çeşitli kayıklar ve saltanat kayıkları mevcut.

Kayıklardan hepsini paylaşmamakla beraber, örnek olması açısından iki adet ilk kattan, bir adet de ikinci kattan paylaşmak istiyorum.

Çifte Kürekli, Köşklü Saltanat Kayığı

Çifte Kürekli, Köşklü Mabeyn (saray görevlisi) Kayığı

 İkinci katta en çok dikkatimi çeken bu yarış botları oldu. ''Padıl Bot'' diye geçen bu botları nehir veya göllerde iki kişi kullanabiliyor 

Gemi Baş Figürü Örneği. Böyle bakınca ne kadar devasa olduklarını insan daha iyi anlıyor :)

Bir diğer dikkatimi çeken bölüm ise bu tüfeklik. ''Aslan Figürlü Tüfeklik'' olarak geçiyor müzede.

Üst kattan devam ettiğimizde yeni bir bölüme geçiyoruz. Bu bölümde denizcilikle ilgli birçok tablo, ekipman ve gemi maketleri bulunuyor. 

Kitab-ı Bahriye (Haritalar ve Tarifname)

Piri Reis'in 1526 tarihinde temize çekerek, Kanuni Sultan Süleyman'a takdim ettiği el yazması kopyasıdır.

Bahriye Nazırı Odası

Çakmaklı tabancalar, kılıçlar ise devam eden bölümde bulunuyor.

Atatürk bölümünde, Atatürk'ün bir dönem kaldığı Ertuğrul Yatı'nın içinden bir bölüm bulunuyor. Beni en çok etkileyen bölümlerden bir tanesi oldu. 

Steinmay marka ahşap kuyruklu piano, Savarona Yatı'na aittir.

Atamızın Karadeniz'e seyre çıktığında yemek yediği masa

 Yattaki taş plaklar

Müzenin en alt katında da dalgıçlık bölümü vardı ve orayı da çok beğendim. Müze hakkında detaylı bilgilere bu linkten ulaşabilirsiniz. Ziyaret Saatlerini ve ücretini ise aşağıda paylaştım.

Müze Giriş Ücretleri

Yetişkin Giriş Ücreti: 10 TL

Öğrenci Giriş Ücreti: Ücretsiz

Haftaiçi 16.00, Haftasonu 17.00 saatlerinden sonra müzeye ziyaretçi girişi yapılmamaktadır.

 Yeni bir yazıda görüşmek üzere!

-Merve