Prag'lı Astronot Jakub Prochazka'nın Hikayesi

Bir Astronotun Sonsuz Yolculuğu | Jaroslav Kalfar

           Merhaba sevgili okurlar. :) Tatil dönüşü ilk yazımızda sizlerle güzel bir kitap hakkındaki yorumumu paylaşmak istiyorum. 

     Kitap, Prag'lı Astronot Jakub Prochazka'nın uzay maceralarını anlatıyor. İngilizce adı ise "Spaceman of Bohemia". Yazarı ise, gerçekte de bir "Çek" olan Prag'lı Jaroslav Kalfar. Kendisi 15 yaşında Amerika'ya göç etmiş. Orada çizgi filmler ve kitaplar yoluyla İngilizce öğrenmiş. Hakkında biraz araştırma yaptığımda, göçmenlerle ilgili bazı kuruluşlara üye olduğunu ve çalışmalar yaptığını da öğrendim. 

Jaroslav Kalfar

     Bu kitabı "yeni çıkanlar" bölümünde görmüştüm kitapçıda fakat, kitabın 2017 çıkışlı olduğunu öğrendim. Ithaki yayınları sağolsun. Yani onlar olmasa bu kitap bizim ülkemizde yayınlanmayacak mıydı? Soru işareti. 

    Kitapta Jakub, direnişçi annesi ve babasının ölümünden sonra Çek kırsalında dedesi ve ninesiyle yaşarken, birden babasının eski bir düşmanı tarafından uzaya gönderilir. Adamda ülke başkanıyla dost olduğu için bunlar kafa kafaya verip kendi çıkarları uğruna Jakub'u uzaya gönderiyorlar yani. Jakub'un bundan haberi yok, ama uzaya karşı ilgisi olan bir bilim insanı kendisi normalde. O yüzden seve seve ben Prag'ın ilk Astronotu olucam diye gururla Chopra'ya doğru, oradan toz toplamak ve araştırma yapmak için "JanHus1" adlı mekiğe binip gidiyor. Zavallım. Başına geleceklerden habersiz...

     Chopra bulutu, Venüs'le Dünya arasında oluşmuş ve Dünya'da her akşam olduğunda hava pembe bir renge bürünüyormuş. 

     Jakub'un bir de kız arkadaşı var, ismi Lenka. Lenka, bu durumu kaldıramıyor ve beni bırakıp gitti, orayı seçti, şimdi tüm dikkatler benim üzerimde, ben bunu kaldıramam gibi yakınmalarda bulunarak Jakub'dan ayrılıyor. Chopra'ya doğru ilerlerken ve Dünya'yı sadece bir "noktadan" ibaret görürken bu haberi öğrenen Jakub ise, mekikteki bütün viski şişelerini sömürmeye başlıyor tabi. Göreve karşı olan isteğini yitiriyor, kafa dağılıyor ve halusinasyonlar gördüğünü sanmaya başlıyor. 

    Mekikte dev bir örümcekle karşılaşıyor ve zamanla arkadaş oluyorlar. Bu uzaylıya Jakub "Hanus" adını veriyor. (Prag'daki astronomi saati Orloj'un kurucusu). 34 gözlü ve Nutella delisi olan bu örümcekle birçok macera yaşıyorlar. Başlarda gerçek dışı olduğunu ve beyninin bir oyunu olduğunu düşünse de sonra gerçek olduğunu anlıyor.

    Gemiye Chopra'dan toz kaçıyor ve bütün devre gidiyor. Jakub'da örümcekle beraber dışarı çıkıp evrende gezintiye çıkıyor. Bu arada dedesinin tozlarını evrene bırakmayı da unutmuyor. Örümceğin merkezine gidiyorlar vs. Bir sürü olay. Zamanla örümceği o kadar benimsiyor ve seviyor ki, ondan ayrılmayı hiç istemiyor. Ama ne yazık ki örümcek kötü bir şekilde ölüyor ve daha sonra bir Rus hayalet kurtarma gemisi olan "NashaSlava1" tarafından kurtarılıp daha orada da bir sürü talihsiz olaylar ve badireler atlatıyor. 

    Sonunda Dünya'ya tekrar düşüyor. Dünya yaşamını ne kadar özlediğini anlıyor. Yerleri öpecek neredeyse! Ağırlıklar, yer çekimi, insanların yaşam telaşları...  Lenka'nın yanına gittiğinde onun kendi başına bir hayat kurmuş olduğunu görünce, onu daha fazla rahatsız etmemek adına hayatına tekrar girmeyip, Ducati motorsikletine atlayıp gidiyor ve herkes onu öldü bilirken gidip dedesi ve ninesinin evinde kendine yeni bir hayat kurmaya başlıyor.

    Evet hikayenin özeti bu şekilde. Fazla da detaya girmedim daha. :) Bir Astronot'un psikolojisini çok iyi yansıtmış. Bilim kurgu ve psikolojik mizah olarak tanımlayabileceğim ve aynı zamanda eğlenceli bir kitap olmuş. Akıllıca yazılmış. Çok beğendim.

    İşte burada da kısa bir röportaj ve kitabın çıkış hikayesi...

      Bu romanın daha çok tanınması gerektiğini düşünüyorum. Ha, bu arada 2018 En İyi Bilim Kurgu Romanı adayı. Arthur C. Clarke Ödülü. Unutmadan..

Spaceman of Bohemia

- Nazlı