Fantastik Canavarlar: Grindelwald'ın Suçları Hakkında

Hepinize merhaba! Takip edenler bilir, bugün Fantastik Canavarlar'ın ikinci filmi ''Grindelwald'ın Suçları'' vizyona girdi. Bende bugün Nazlıyla beraber izlemeye gittim tabii ki. 

Baktığımızda ilk film vizyona 2016'da girmiş. İki yıl ne çabuk geçti diye düşündüm bir an :) Neyse gelelim konumuza...

Bu sefer bizi en çok heyecanlandıran unsurlardan bir tanesi Efsane oyuncu Johnny Depp'in de bu filmde yer alacak olmasıydı. İlk filmde sonlarda bir sahnede gözüküyordu ve bizleri meraklandırmıştı. Bu filmde ise kötü bir karakteri (Gellert Grindelwald) canlandırıyor ancak her zamanki gibi oyunculuğunu konuşturuyor :) Bu arada filmin 5 seriden oluşacağını da hatırlatmalıyım.

Depp'in yanı sıra ilk filmde oynayan karakterlerden bir tanesi de Ezra Miller. Kendisini Credence Barebone olarak görüyoruz. Miller'ın da oyunculuğunu beğendiğimiz söylemeliyim. Bu günlerde gerçek hayatta giydiği ilginç kıyafetlerle de oldukça dikkat çekiyor :)

Diğer bir efsane isim Jude Law'ı söylemeden olmaz. Law ise Albus Dumbledore'un gençliğini oynuyor bu filmde.

Filmin konusuna gelince ise, Newt Scamander'ın da yardımıyla Amerika Birleşik Devletleri Sihir Kongresi (MACUSA) tarafından yakalanan karanlık büyücü Gellert Grindelwald kaçmayı başarmış ve kendine, gerçek niyetinden habersiz olan müritler toplamaya başlamıştır. Karanlık büyücünün sihir dünyasından ayrı olan tüm canlıların hepsine hükmedecek safkan büyücüler yetiştirme planı, dünya için büyük bir tehlike yaratmaktadır. Karanlık büyücünün planlarını bozmak isteyen profesör Albus Dumbledore, eski öğrencisi Newt Scamander'dan yardım ister. Önündeki tehlikenin farkında olmayan Newt, gerçek dostluklar ve aile bağları konusunda bile sevgisinin ve sadakatinin test edileceği bir yola girecektir. Sihirli ya da değil, tüm insanların kaderi ona bağlıdır. (beyazperde) 

Benim film hakkındaki görüşlerim ise, Harry Potter evreni biraz daha Londra merkezli, daha İngiliz tarzı geçiyordu. Fantastik Canavarlar'da ise biraz daha Parizyen bir rota izlediler ve konuyu Paris'e çektiler. JK Rowling'in biraz değişiklik yapmak istediğini düşünüyorum bu konuda. Geçen günlerde yabancı bir sayfada bazı yorumlar görmüştüm. Paris'i çok iyi yansıtamadıklarını, o büyülü havayı veremediklerini yazıyordu. Ben açıkçası verdiklerini düşünüyorum. Filmi izlerken eski Paris'i hissedebiliyorsunuz. Kıyafetlerde ise başka bir sitede fazla beğenmemişler. Evet belki kıyaslarsak Harry, Hermione ve Ron sıradan giysilerle dolaşıyorlardı, ancak büyücüler her zaman şık giyinmeli :)

Hatta böyle bir kıyaslama yapmak saçma geliyor, çünkü iki filmi birbirinden ayıran oldukça fazla özellik var. Fantastik Canavarlar'da evet, bu filmde Hogwarts'ı daha fazla görüyoruz, hatta büyü dersinde hortkuluk çağırıyorlar ancak bu film genel olarak büyücülük dersleriyle ve okulla fazla ilgilenmiyor. Newt Scamender zaten mezun olmuş durumda ve Dumbledore'un eski öğrencilerinden. Ayrıca bu filmde daha çok büyük, küçük, her çeşit canavarlar üzerine gidiyorlar. O bakımdan Harry Potter ile kıyaslamak doğru değil. İki film birbirinden ayrı.

Filmde sevmediğim yönlerden bir tanesi 2-3 sahnede biraz yapaylık sezdim. Şöyle ki, sette biraz daha gerçekçilik aradım. Onun haricinde görsel efektlere diyecek lafım yok, güzel iş çıkartmışlar.

Film biraz yarıda kalmış gibi bitiyor ancak yeni güçlerin birleşmesiyle gelecek olayları hissedebiliyorsunuz. Üçüncü filmde bizleri daha fazla aksiyon bekliyor :) 

Fragmanı izlememiş olanlar için aşağıda paylaştım. 

Filmi merak edenler ve bizim gibi bu tarz filmleri sevenler kesinlikle gidip izlemeli, yorumları da bizimle paylaşın! Yeni bir yazıda görüşmek üzere!

Merve